11 Temmuz 1934'de Dünya'ya geldi. Ve çok ünlü bir İtalyan modacı oldu...
Dünya çapında prestije sahip.
Piacenza'da doğdu ve tıp eğitimi aldı. Fotoğrafçılık için tıp eğitimini yarıda bıraktı. Vitrin düzenleyici olarak iş hayatına atıldı.
1974'de ortağı ile beraber bir erkek giyim şirketi kurdu. Daha sonra kadın giyim sektörüne girdi.
Günümüzdeki ününü Hollywood ünlülerini giydirmesine, modada akımlar oluşturabilmesine ve kalıplı, temiz çizgilere sahip olmasına borçludur.
Giyim sektörünün yanı sıra parfüm sektöründe de büyük bir paya sahiptir.
Burnunuzun alıştığı çoğu koku onun eseri olabilir...
Moda Atölyesi
16 Haziran 2012 Cumartesi
7 Haziran 2012 Perşembe
Siyah Giyerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bir şeye karar veremeyip ''Amaaan siyah giyeyim kurtulayım.'' dersiniz ama o iş öyle değildir. Siyah bir etekle siyah bir gömlek yeri gelir öyle uyumsuzdur ki, iki zıt renkte ürün giymişsiniz gibi dikkat çekersiniz.
Bu yüzden;
1) Siyahlarınızdaki renk farkına çok dikkat edin. Tonları birbirine uyumlu olsun. Aksi halde üzerinize ışık düştüğünde komedi filmi gibi olursunuz. Özellikle siyah giysiniz için bir parça alacaksanız ve o da siyah olacaksa, giysiyi yanınıza alarak alışverişe çıkın.
Böylece alacağınız siyah giysi ile onu uyduracağınız siyah giysi arasında renk farkı riski ortadan kalkar.
2) Rengi griye çalmaya başlamış elbiselerinizi çöpe atın. Onlar artık siyah bir elbise değil, kumaş parçası niteliğindedir.
3) Siyah giysilerinizin altına siyah iç çamaşırı giyin. Beyaz giyerseniz, gece karanlığında gözüne ışık vuran kedi gibi dikkat çekersiniz.
4) Siyah çamaşırlarınıza özen gösterin. Onları etiketlerinde yazan talimatlara göre yıkayın. Özel deterjanlar da var piyasada... Onlar da işinizi görecektir.
5) Aklınızda bulunsun, siyah pamuklu kumaşlar daha çabuk solar. Pamuk ve likra karışımı kumaşları tercih ederseniz siyahlarınızın ömrünü uzatırsınız. Yün de uzun süre dayanır.
6) Siyah zayıf gösterir, bu bir gerçektir. Daha da zayıf gözükmek için dikkati başka yerlere çekebilirsiniz. Örneğin siyah bir elbisenin üzerinde patlatacağınız inci bir kolye, dikkati kendisine çekeceğinden, kilonuzu biraz daha gizleyecektir.
7) Siyah kotlarınızla yere pek sık oturmayın. Arka kısmı sürtündükçe beyazlaşır, çöpe atmak zorunda kalırsınız.
8) Siyah giyerken yüzünüze çeki düzen verin. Siyah yüzünüzdeki çizgileri, göz altı morluklarını ortaya çıkarması olası bir renktir.
1) Siyahlarınızdaki renk farkına çok dikkat edin. Tonları birbirine uyumlu olsun. Aksi halde üzerinize ışık düştüğünde komedi filmi gibi olursunuz. Özellikle siyah giysiniz için bir parça alacaksanız ve o da siyah olacaksa, giysiyi yanınıza alarak alışverişe çıkın.
Böylece alacağınız siyah giysi ile onu uyduracağınız siyah giysi arasında renk farkı riski ortadan kalkar.
3) Siyah giysilerinizin altına siyah iç çamaşırı giyin. Beyaz giyerseniz, gece karanlığında gözüne ışık vuran kedi gibi dikkat çekersiniz.
4) Siyah çamaşırlarınıza özen gösterin. Onları etiketlerinde yazan talimatlara göre yıkayın. Özel deterjanlar da var piyasada... Onlar da işinizi görecektir.
5) Aklınızda bulunsun, siyah pamuklu kumaşlar daha çabuk solar. Pamuk ve likra karışımı kumaşları tercih ederseniz siyahlarınızın ömrünü uzatırsınız. Yün de uzun süre dayanır.
6) Siyah zayıf gösterir, bu bir gerçektir. Daha da zayıf gözükmek için dikkati başka yerlere çekebilirsiniz. Örneğin siyah bir elbisenin üzerinde patlatacağınız inci bir kolye, dikkati kendisine çekeceğinden, kilonuzu biraz daha gizleyecektir.
7) Siyah kotlarınızla yere pek sık oturmayın. Arka kısmı sürtündükçe beyazlaşır, çöpe atmak zorunda kalırsınız.
8) Siyah giyerken yüzünüze çeki düzen verin. Siyah yüzünüzdeki çizgileri, göz altı morluklarını ortaya çıkarması olası bir renktir.
Kalın sağlıcakla.
2 Haziran 2012 Cumartesi
Kazak Örnekleri
Etiketler:
dantel,
desenler,
kazak,
kazak örnekleri,
moda tasarım,
örgü
Modanın Tanımı, Moda Nedir?
Toplumun çeşitli alanlarında zaman zaman görülen, toplumca veya belirli bir grupça benimsenen, ancak geçici değişme kurallarından oluşan şekil, görüş ve değer yeniliği.
Moda içinde yer alan şekiller, toplumca geçici olarak kabul edilip saygı kazanırlar, fakat kısa bir süre sonra diğer moda örnekleri bunların yerini alırlar. Moda kuralları, giyinme, süslenme, ev eşyaları, mimarî üsluplar, müzik, ebediyat, sanat, düşünce ve inanç gibi konuların hepsinde etkili olabilir ye bu alanlar, belirli bir dönem bazı moda akımlarına kapılabilirler. Moda, örf ve adetlerden, geçici ve geleneğe karşı olma özelliğiyle ayrılır, ancak zamanla yeni Örf ve adetlerin doğmasını da sağlayabilir. Özellikle XX. yüzyılda bazı ülkelerde kadın giyimi üzerinde modanın büyük etkisi olmuş ve kadınların giyiniş tarzlarını oldukça değiştirmiştir. Bunun sonucunda ise kadınların giyimi konusunda örf ve adetlerde esaslı farklılaşmalar görülmüştür.
Moda daha çok bir tavır ve hareket şekilciliğidir. Bu nedenle kolayca taklid edilebilme özelliğine sahiptir. Modanın insan üzerinde oldukça etkili olmasının psiko-sosyolojik açıklamaları yapılmıştır. Örneğin, bazılarına göre moda, bir isyan duygusunun ifadesidir. Çeşitli sosyal baskılara karşı bir tür başkaldırıdır. Bazılarına göre, özellikle yüksek refah, düzeyine sahip sınıflarda, bir tür can sıkıntısından kaçma belirtisidir. Bazılarına göre, insanın farklılaşma arzusunu tatmin eden bir davranıştır. Bazılarına göre ise, cinsiyet duygusunun sembolik, farklılaşmış bir ürünüdür.
Herbert Spencer´e göre moda, örf ve adetler geriledikçe mesafe kazanmakta ve sosyal sınıflar arasındaki farkları belirlemektedir.
Genel olarak, modanın şu fonksiyonlarının bulunduğu belirtilmektedir: Moda, kişilerin örf ve adetlerin baskısından meşru bir şekilde sıyrılmalarını temin eder. Cinsel ilgilerin yüceltilmiş (sublime edilmiş) bir biçimde açıklanmasına fırsat verir. Aşağı statüde bulunan kişilerin kendilerini üst sınıftaymış gibi görmesine yardımcı olur. Bir gruba benzeyerek o grupla özdeşleşmeyi ve böylece kabul görmeyi sağlar. Kişileri, devamlı değişen bir dünyaya uymaya zorlar ve böylece gelişmeyi sürdürür.
Moda içinde yer alan şekiller, toplumca geçici olarak kabul edilip saygı kazanırlar, fakat kısa bir süre sonra diğer moda örnekleri bunların yerini alırlar. Moda kuralları, giyinme, süslenme, ev eşyaları, mimarî üsluplar, müzik, ebediyat, sanat, düşünce ve inanç gibi konuların hepsinde etkili olabilir ye bu alanlar, belirli bir dönem bazı moda akımlarına kapılabilirler. Moda, örf ve adetlerden, geçici ve geleneğe karşı olma özelliğiyle ayrılır, ancak zamanla yeni Örf ve adetlerin doğmasını da sağlayabilir. Özellikle XX. yüzyılda bazı ülkelerde kadın giyimi üzerinde modanın büyük etkisi olmuş ve kadınların giyiniş tarzlarını oldukça değiştirmiştir. Bunun sonucunda ise kadınların giyimi konusunda örf ve adetlerde esaslı farklılaşmalar görülmüştür.
Moda daha çok bir tavır ve hareket şekilciliğidir. Bu nedenle kolayca taklid edilebilme özelliğine sahiptir. Modanın insan üzerinde oldukça etkili olmasının psiko-sosyolojik açıklamaları yapılmıştır. Örneğin, bazılarına göre moda, bir isyan duygusunun ifadesidir. Çeşitli sosyal baskılara karşı bir tür başkaldırıdır. Bazılarına göre, özellikle yüksek refah, düzeyine sahip sınıflarda, bir tür can sıkıntısından kaçma belirtisidir. Bazılarına göre, insanın farklılaşma arzusunu tatmin eden bir davranıştır. Bazılarına göre ise, cinsiyet duygusunun sembolik, farklılaşmış bir ürünüdür.
Herbert Spencer´e göre moda, örf ve adetler geriledikçe mesafe kazanmakta ve sosyal sınıflar arasındaki farkları belirlemektedir.
Genel olarak, modanın şu fonksiyonlarının bulunduğu belirtilmektedir: Moda, kişilerin örf ve adetlerin baskısından meşru bir şekilde sıyrılmalarını temin eder. Cinsel ilgilerin yüceltilmiş (sublime edilmiş) bir biçimde açıklanmasına fırsat verir. Aşağı statüde bulunan kişilerin kendilerini üst sınıftaymış gibi görmesine yardımcı olur. Bir gruba benzeyerek o grupla özdeşleşmeyi ve böylece kabul görmeyi sağlar. Kişileri, devamlı değişen bir dünyaya uymaya zorlar ve böylece gelişmeyi sürdürür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)